Kadına şiddeti
önlemeyi amaçlayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi’nde bir panelde konuya ilgi duyan katılımcılarla bir
araya geldi. Büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan izleyiciler arasında sadece 3
erkek vardı.
“Toplumda Kadınların Sorunların
Neler?” isimli panel ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Necla
Özdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlik ESOGÜ Tıp Fakültesi ve Kadın
Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından organize edildi. Platformun
temel amaçları arasında kadın cinayetlerini durdurmak, kadınların şiddetten korunmasını
sağlamak ve kadınların yaşam hakkı olmak üzere kadınlara karşı
yapılan hak ihlallerine karşı mücadele etmek vardı.
Kadınlar
koruma alsa bile yeterli değil
Platform Genel Temsilcisi Gülsüm
Kav yaptığı konuşmasında öncelikle platformlarının verdiği mücadelenin önemine
değindi. Oluşturdukları platformda her yaştan kadının yer aldığını söyleyen Kav
erkeklerin de bu girişimde yer alması gerektiğini belirtti. Platformun Münevver
Karabulut cinayetinin ardından kurulduğunu söyleyen Gülsüm Kav, platformlarının
daha kitlesel hale gelmesine ise Özgecan Aslan cinayetinin toplumda oluşturduğu
tepkinin neden olduğunu ifade etti. Kav sözlerine şöyle devam etti: “Çatışma,
gerginlik arttıkça kadın zarar görüyor. Şiddet aslında bir çok alanda kendini
gösteriyor. Ekonomik şiddeti de konuşmak gerekli. İstihdam politikaları
nedeniyle kadın ve erkek arasında bir eşitsizlik var. Aynı işi yapsa da kadın
ve erkek aynı ücreti almıyor”. Özgecan Aslan cinayeti hakkında da konuşan Kav
“ilk kez cezada indirimi uygulanmamasının zaferini yaşamaktayız. Özgecan
cinayeti büyük bir sembol haline geldi ve bizim çalışmalarımıza katılan sayısın
artışa sebep oldu” dedi. Kadınların koruma almasıyla ilgili umutsuz yorumlarda
bulunan Kav koruma alana kadınların dahi güvende olmadığını ifade etti. Son
günlerdeki kadınların haremde aldığı eğitimle ilgili tartışmalara da değinen
Kav haremde verilen eğitimin yüceltilmesine karşı çıktı. Kadınların en çok
boşanma sürecinde şiddete maruz kaldığını söyleyen Kav “kadınlarla ilgili 90’lı
yıllarda çok büyük özgürlüklerden bahsediyorduk. Fakat şu an geldiğimiz noktada
kadının yaşam hakkını savunur hale geldik” diye konuştu.
Tecavüzcüsüyle
evlendirilen kadınlar
Platform temsilcilerinden Sanem
Deniz Kural yaptığı konuşmasında umut vaat eden taraf olmaya çalıştıklarını
belirtti. “2005 yılında tecavüzcüsüyle evlendirilmenin kaldırıldığı bir
dönemdi. Kadınlar bunun üzerine koyup koyup bugünlere geldiler” dedi. Kadına
şiddet konusunda yaptıkları araştırmaya göre Özgecan davası haricinde ceza
indirimi almayan bir davayla karşılaşmadıklarını ifade eden Kural, Özgecan
davasından sonra ceza indirimleri konusunda mahkemelerin bir tavır değişikliği
gösterdiğini ifade etti. Kural “Örneğin bugün bir dava vardı Eskişehir’de.
Kadına şiddet uygulayan bir sanık pişman olduğunu söylemesine rağmen iyi hal
indiriminden yararlanamadı” dedi. Platform olarak 5 ana talepleri olduğunu
söylen Kural, bu konularda yasal düzenleme yapılması için çalışmaya devam
edeceklerini belirtti.
Modern
Havva, eski Adem
Platformda yer alan bir başka
temsilci Elif Karan ise üniversitelerde dahi kadınlara ayrımcılık yapıldığından
şikayet etti. Karan Uludağ Üniversitesi’nde yaşanan bir olayı şöyle eleştirdi:
“Uludağ Üniversitesi’ndeki kız yurdunda koridorda pijamayla dolaşan kadın
öğrencilere ihtar geldi. Gerekçe olarak binanın karşısındaki erkek yurdunda
erkek öğrenciler gösterilmişti. Biz şu an Modern Havva, eski Adem’le karşı
karşıyayız”.
“Kırmızı
ışık kadına karşı bir şiddettir”
Prof. Dr. Gülten Seber trafik
ışıklarının süresinin kadınlara karşı bir şiddet olduğunu savundu. “Kadınlar
yanlarında sürekli çanta taşır. Karşıdan karşıya geçerken kadınlar ağır çanta
taşıyor olabilirler. Erkeğin çantası cebidir. Trafik ışıklarında kırmızı ışık
süresi daha kısa olmalı. Pek akla gelecek bir örnek değil ama bence bu durum
kadına karşı yapılan tacizin bir türüdür”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder